16 Aralık 2011 Cuma

NYC - Myojo Ocak 2101




YUMA


Normalde her yıl plaja giderim, ama yıl sonu geldi gidemedim. Bu yüzden bu yıl bitmeden gidebildiğim için mutluyum! Biz sörf yaparken gerçekten rüzgarlıydı, ama Tanrı’ya şükür ki yine de çok eğlendik. Çok mutlu oldum. Seneye de yurt dışı gezisi yapma imkanımız olursa dalış yapmak istiyorum; balık adam olma hayallerime daha da yaklaşıyorum.


Üçümüzün ortak bir yönü var ve bu ortak yanımız... üçümüz de karanlıktan korkuyoruz. Üçümüz her zaman beraber uyuduk, çok konuşup, geç uyusak erken kalkamazdık. Ama hiçbirimiz de yalnız uyumak istemedi (gülüyor), özellikle de Chinen-kun. Akşam 7-8 gibi duşunu alır ve yatardı. Ayrıca, Yamada-kun bir korkak kedi, desem ki “Haydi, korkunç hikayeler anlatalım.” Yamada-kun hemen beni ciddi bir şekilde reddeder “Kesinlikle olmaz!”. Uyurken ışıkları kapatmak istediğimde, Yamada-kun beni durdurur, “Biz uyumadan ışığı kapatmana izin yok.” der. Şaşırtıcı şekilde çocuksu.




YAMADA


Annem sörfte çok iyidir. Bunu fark ettikten sonra, elimden geldiğince çabalamaya karar verdim. İlk seferinde biraz soğuktu, ve bana köpek balıklarının korkunç olduğu söylendi. Nasıl olduysa dalgaların üzerinde hareket edebildim, gerçekten harika hissettiriyor! Daha önce hiçbir spor beni böyle güzel bir ruh hali içine sokmamıştı. Los Angeles’ta yeni bir uğraş buldum; Japonya’ya döndüğümde, Ookinawa’da sörf yapmak istiyorum. 


Otelde kaldığımızda, korkunç bir şey oldu. Bizim otel odasının banyosunda, ışıklar yanıp sönüyordu. Ampullerin arızalı olduğunu düşündüm az sonra geçer dedim ve dışarı çıktım, ama döndüğümde hala yanıp sönüyordu… Nedenini bilmiyorum ama kötü hissetmeye başladım, bu yüzden tamamen çıplak banyodan fırladım. Sonra da Yuma’yı gördüm! Tabii ki, “Çıplak ne yapıyorsun!?” dedi. Ama korktuğumun açığa çıkasını istemedim, “H-Hiç… şimdilik hepsi bu!” dedim ve geri banyoya fırladım. Tamamen çıplaktım, ne gördüysen gördün, kulağa hiç de havalı gelmiyor (güler).




CHINEN


Hollywood’ın Los Angeles’ta oduğunu bilmiyordum, İlk geldiğimde sokakların çok samimi olduğunu düşündüm ve rahatlatıcı bir atmosfer vardı. Plaja yakın bir yerde bir sörf klübü ve toplanmış bir sürü sörfçü vardı, çok kalabalıktı. Müzik aleti çalıp dans eden insanlar da epey çoktu. Kısacası her şey neşe vericiydi! Ardından bir restoranda istiridye yedim “Kumamoto”. Tadı unutulmazdı. Şimdiye kadar istiridye yerken hep sorunlarla karşılaşmıştım. Yuma ve Ryosuke “Yum! Yum!” deyip duruyorlardı ve bu yüzden etkilenip denemek istedim. Tadı gerçekten güzeldi. Sonunda sevmediğim bir şeyden bir sürü yiyebildim.


NYC yeniden seyahat yaparsa umarım bu sefer kuzeye olur, Kanada hoş olurdu. Niagara Şelaleleri'ni ziyaret etmek istiyorum, yöresel buz topu yarışını izlemek, eğlenceli olmaz mıydı? Kuzey Amerika'dan çıkışta İngiltere’ye de gitsem harika olurdu. Gidebildiğimiz kadar ülkeye gitmek, masalımız devam edecek!
__________________________________________________


Zavallı Ryo-chan!!!! T_T

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder